top of page

AKIŞ

Akış kavramı, pozitif psikoloji akımının öncülerinden macar asıllı psikolog Csikszentmihalyi tarafından kuramı çerçevesinde temel bir kavram olarak bulunmuştur (Iusca, 2015). Csikszentmihalyi, bu kavramı buluş aşamasında spor, müzik, kaya tırmanışı, edebiyat, dans gibi spor ve sanat dallarında yer alan insanları gözlemlemiş ve onların para ya da ünle ödüllendirilmemelerine rağmen neden haftada birkaç saatlerini bu aktivitelere ayırdıklarını anlamaya çalışmıştır (Csikszentmihalyi, 1996). Gözlemlenen insanların, kapasitelerini zorlayan, yenilik katılan, keşif içeren, acı veren, risk barındıran ve zor olan aktivitelerin onları motive ettiğini anlamasıyla bahsedilen bu optimum deneyime akış ismini vermiştir. Akış kavramı, insan davranışlarındaki dikkat çekici eksik parçaları çözme isteğiyle motive edilen saf merak duygusunun bir çıktısı olarak geliştirilmiştir (Csikszentmihalyi, 1988). Bu kavram, psikolojik kavramların aksine somutluktan ve nesnellikten uzaktı. Fakat, akış kavramı eğitim alanında işlevsel bulunarak varlığını göstermeye başladı.


Bir durumun istek duyulan amaçlara yönelik eyleme geçirilmesi için faaliyet hakkında bilgi ve kabiliyetlerin istemsiz olarak uygulanmasıyla durumun farkındalığını zamansal olarak birleştirme tecrübesine akış denir (Quinn, 2005). Akış, bireylerin bir şeye tamamiyle dahil olduklarında zamanı, yorgunluğu ve etkinlik dışında her şeyi unuttukları aşamada bildirdikleri kişisel bir durum (Csikszentmihalyi, 2014); yaşamlarındaki en iyi anlarda hissettikleri çabasız eylem hissini tanımlayıcı bir metafordur (Csikszentmihalyi, 1997). Csikszentmihalyi (1996) akış deneyimini tanımlamak için dokuz ana unsurdan bahsetmiştir.Bu unsurlardan ilki, akışta her zaman yapılması gerekenin ne olduğunun bilindiğidir, yani net hedefler vardır. Akış deneyimi genellikle, ritüellerde, sanatsal etkinliklerde, sporda veya oyun gibi aktivitelerde yaşanır (Csikszentmihalyi, 1988). Kişinin aktiviteye dahil olabilmesi için, hedeflerin net olması, zorlukların becerilerle eşleşmesi ve geri bildirimin sağlanması gerekir. Kişi dahil olduğunda, konsantrasyon tamamen yapılan aktiviteye yönelir ve bu sayede içsel berraklık, tutarlı ve amaçlı farkındalık yaşar. İkinci unsur, kişinin eylemlerine yönelik anında geri bildirim olmasıdır, kişi aktiviteyi ne kadar iyi yaptığını bilir (Csikszentmihalyi, 1996). Spor, oyunlar ve diğer akış aktiviteleri, akışı kolaylaştıran hedefler ve geri bildirimler sağlar; fakat kişiler, ütü yapmak ve araba sürmek gibi günlük yaşamın birçok aktivitesinde de akış yaşayabilirler (Nakamura ve Csikszentmihalyi, 2002). Zorluklar ve beceriler arasında bir dengenin olması ise üçüncü unsurdur (Csikszentmihalyi, 1996). Hiçbir aktivite kişinin akış yaşayacağına dair garanti veremez, çünkü kişi bu aktiviteler esnasında karşılaştığı zorluklardan zevk almayabilir; ya da tam tersi şekilde, kişi hoşlanmadığı bir işte bile doğru dengeyi sağlaması halinde o iş, kişi için heyecan verici olabilir (Csikszentmihalyi, 1988). Fakat üstlenecek zorlukların, kişinin becerisine uygun olması gerekir aksi takdirde zorluk derecesi yüksek olduğunda kişi kaygı yaşar ya da zorluk derecesi düşükse sıkılır (Csikszentmihalyi, 1999). Dördüncü unsur, akışta eylem ve farkındalığın birleştirilmesidir (Csikszentmihalyi, 1996). Kişinin akış yaşaması için, yapması gereken bir şey olduğunu ve bunu yapabilecek kapasiteye sahip olduğunu fark etmesi gerekir (Csikszentmihalyi, 1988). Akış deneyiminde dikkat dağıtıcı düşünceler ve hisler bilinçten dışlanır, kişi şimdi ve burada neyin önemli olduğunun farkındadır (Csikszentmihalyi, 1996). Bu durum beşinci unsurdur. Akışın benlik içinde yarattığı uyum nedeniyle, o anda yoğunlaşma çok fazladır, kişinin o anki konuyla ilgisi olmayan herhangi bir şey hakkında düşünmesi ya da bir sorun için kaygılanması mümkün olmaz (Csikszentmihalyi, 1988; Csikszentmihalyi, 1990). Kişiyi günlük yaşamında depresyon ve kaygıya neden olabilecek korkulardan kurtarır (Csikszentmihalyi, 1996). Psişik kaynakların hepsi şimdi ve buradayı deneyimlemek için kullanılır (Csikszentmihalyi ve Asakawa, 2016). Akış sırasında, kişinin hedeflerine ulaşması için dikkat korunur çünkü onarılacak bir bozukluk ya da kişinin kendisini korumak zorunda olduğu bir tehdit yoktur. Akışta kalmak için ise kişinin gerçekleştirdiği aktivitenin karmaşıklığını artırması gerekir (Csikszentmihalyi, 1988). Aktivitenin karmaşıklığı, zorlukların derecesine ve becerilere dayalı olduğu için kişi karmaşıklığı yeni beceriler kazanarak veya yeni zorluklar üstlenerek yaratabilir. Yani, akış bireyleri kendi sınırlarını genişletmeye, farklı zorluklar üstlenmeye ve yeni yetenekler kazanmaya zorlar (Csikszentmihalyi, 1988); adeta bir mıknatıs görevi görür (Csikszentmihalyi, 1997). Altıncı unsur ise başarısızlık korkusunun olmamasıdır (Csikszentmihalyi, 1996). Beceriler ile zorluklar arasında bir denge olduğu ve hedefler net olduğu için kişi, başarısızlıkla ilgili bir sorun yaşamaz. Yedinci unsur, deneyim sırasında öz bilincin kaybolmasıdır. Kişi günlük hayatta olası yorumlara karşı tetikte olurken akışta bunu sürdürmez. Sekizinci unsurda zamanın çarpıklaşması vardır. Öz bilinç geçici olarak kaybolur ve zaman kavramı değişir (Csikszentmihalyi, 1988). Bilinç tam olarak aktif ve düzende olduğu için saatler dakika gibi gelebilir. Buna benzer deneyimlerin olduğu etkinlikler kişi için güç veya tehlikeli olsa bile kendisi için yapmayı sürdürür ve sonucu hakkında tedirginlik duymaz (Csikszentmihalyi, 1990). Son unsur ise, aktivetinin otoletik hale gelmesidir (Csikszentmihalyi, 1996). Kişi yapması gerekenlerden akış elde ederse yani ototelik hale gelirse, gerçekleştirdiği birçok şey kendi başına değerli olur. Özetle, kişi kendisi dışında başka bir hedef ya da ödüle ihtiyaç duymaz (Csikszentmihalyi, 2014). Kişi akış deneyimi sonrasında hayatı dolu dolu yaşadığını hissettiği için deneyimi tekrarlamak ister (Csikszentmihalyi ve Asakawa, 2016). Deneyim, olabildiğince sık tecrübe edildikçe yaşam kalitesi de iyileşmeye başlar (Csikszentmihalyi, 1990). Bu doğrultuda kişi, akış deneyiminin sıklığını artırmak için dış koşulları hedeflerine uyumlu hale getirmeye çalışabilir ve deneyimleme biçiminde farklılıklar yapabilir. İki koşulun da gerekli olması nedeniyle kişinin bir tanesini yerine getirmesi yeterli olmayacaktır. Akış deneyimini sıkça yaşayan kişiler ototelik kişilerdir (Csikszentmihalyi, 1999). Akış deneyimleme yeteneği doğuştan gelen özelliklerden kaynaklansa da kişi bu yeteneği meditasyon veya yoga gibi teknikler sayesinde edinebilir.


Akış deneyimi farklı alanlarda gerçekleşebilir. Bu alanlardan biri de iş yerleridir, çünkü iş, yapılan diğer birçok aktiviteden daha çok oyuna benzemektedir (Csikszentmihalyi, 1997). İş yerlerinde; net hedefler, üstlenecek zorluklar, geri bildirimler bulunur ve çoğunlukla işin zorlukları ile çalışanın becerileri denkleşir yani akış için gerekli unsurları içerir. Kişinin işte yaşadığı akışı, boş zamanlarında da deneyimleyebilmesi için işinde gösterdiği kadar yaratıcılığı ve dikkati boş zamana da göstermesi gerekir. Aynı zamanda, kişi sosyal hayatında kendi hedefleri ile diğer kişilerin hedefleri arasında bir uyum yakaladığında ve diğer kişilerin hedeflerine dikkat verdiğinde optimum deneyimden doğan akışı deneyimleyebilir. Akışın farklı tanımları incelendiğinde akış deneyiminin psikolojik, zihinsel ve bilişsel bir durum olarak

değerlendirildiği göze çarparken araştırmacıların yaptıkları tanımlarda vurguladıkları, ele aldıkları ve önemsedikleri yerler farklılık göstermektedir. (Turan, 2019). Literatürde akış deneyimi hakkında çalışmalar yapan araştırmacıların, bireylere daha çok etkileşimde kalmaları için iki öneri sundukları ve böylece bireylerin özümseme ihtiyaçlarına destek oldukları görülmektedir (Emir ve Yıldız, 2023). Bu önerilerden ilki, deneyimlerin akışına daha uygun olan etkinlikleri ve mekanları bulmak; ikincisi ise akışı daha mümkün hale getirmek için ayarlanabilecek kişisel özellikleri ve dikkat yeteneklerini belirlemektir. Bu önerilerin yanı sıra, yapılan çalışmalar, akışın tek başına performansı artıran oldukça fonksiyonel bir durum olduğunu da ortaya koymaktadır (Erdoğan vd., 2023).




KAYNAKÇA


Csikszentmihalyi, M., & Csikszentmihalyi, I. S. (Eds.). (1988). Optimal experience: Psychological studies of flow in consciousness. Cambridge University Press.

Csikszentmihalyi, M. (1996). Flow and the psychology of discovery and ınvention. Harper Perennial.

Csikszentmihalyi, M. (1997). Finding flow: The psychology of engagement with everyday life. Basic Books.

Csikszentmihalyi, M. (1999). If we are so rich, why aren't we happy?. American Psychologist, 54(10), 821-827. https://doi.org/10.1037/0003-066X.54.10.821

Csikszentmihalyi, M. (2014). Flow and the foundations of positive psychology. Springer. https://hrenatoh.net/curso/nadigi/livro%20flow%20experience.pdf

Csikszentmihalyi, M. ve Asakawa, K. (2016). Universal and cultural dimensions of optimal experiences. Japanese Psychological Research, 58 (1), 4-13. https://doi.org/10.1111/jpr.12104

Emir, E., ve Yıldız, K. (2023). Merak ve keşfetme ile durumsal içsel motivasyonun rekreasyonel akış deneyimini yordayıcı etkisi: Doğa sporcuları üzerine bir araştırma. Akdeniz Spor Bilimleri Dergisi, 6(3), 703-714. https://doi.org/10.38021asbid.1212113

Erdoğan, O., Sezgin, F. ve Koçak, D. (2023). Okul müdürlerinin akış deneyimi yaşama durumlarının incelenmesi. Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi (AKEF) Dergisi, 5(3), 976-998. https://doi.org/10.38151/akef.2023.95

Iusca, D. (2015). The relationship between flow and music performance level of undergraduates ın exam situations: the effect of musical ınstrument. Procedia- Social And Behavioral Sciences, 177, 396-400. https://doi.org/10.1016/j.sbspro.2015.02.376

Turan, N. (2019). Akış deneyimi üzerine genel bir literatür taraması. Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi (37), 181-199. https://doi.org/10.30794/pausbed.562564

 
 
 

コメント


bottom of page